5 Mayıs 2011 Perşembe

Hayvan Çiftliği (Domuzlar Diktatoryası) / G.Orvell




Ingiliz yazar G.Orvell'in yazdığı bu eser, bir hayvan çiftliğindeki iktidar mücadelesini anlatıyor:

            Çiflikteki büyük Domuz, diğer hayvanları gizlice toplayıp, bir takım vaatlerle, onları mevcut yönetime karşı birlikte hareket etmeye çağırıyor. Büyük Domuzun yanında, bir de (yazarın ifadesine göre) "karayı ak, akı kara gösterebilecek" kadar ikna kâbiliyeti yüksek, genç bir domuz bulunuyor...

            Hayvanlar ikna ediliyor ve domuzlar yönetimi ele geçiriyor...Yeni yönetimin ilk işi, önceki yönetimin izlerini yok etmek oluyor, eskiye ait ne varsa, hepsi imha ediliyor.

            Yeni iktidar, bir takım ilkeler belirliyor, bu ilkeler bir duvara büyük harflerle yazılıyor:

 -Hiç bir hayvan yatakta yatmayacaktır.

 -Hiç bir hayvan alkol içmeyecektir.

 -Hiç bir hayvan, diğer bir hayvanı öldürmeyecektir.

 -Bütün hayvanlar eşittir...



            Yeni yönetimle, diğer hayvanlar arasındaki ilk ihtilaf, inek sütlerinin ne olacağı, nerede kullanılacağı konusu oluyor. Büyük domuz: "Siz sütü bırakın" diyerek, hayvanları çalışmaya gönderiyor...Hayvanlar akşam döndüklerinde sütün ortadan kaybolduğunu görüyorlar...Daha sonra, bu sütlerin, domuzların arpa ezmesiyle yapılan yemeklerine karıştırıldığı anlaşılıyor...çiflikte Elmalar olmaya başlayıp ta, rüzgar sebebiyle yere döküldüğünde, bütün hayvanlar, eskiden olduğu gibi, bunların taksim edileceğini düşünüyor. Fakat bütün elmalar domuzlara mahsus olmak üzere toplanıp kaldırılıyor...Domuzlar bu durumu şöyle izah ediyor: "Aslında biz süt ve elma sevmeyiz, ancak ilmi tetkikler, süt ve elmanın domuzların sıhhati için gerekli olduğunu gösteriyor. Bizim sihatimiz bozulursa, çifliğin yönetimi bozulur, her halde bunu istemezsiniz..."

             Büyük domuz, bir gün, yüksek bir yere çıkarak; "Bundan sonra toplantılar kaldırılmıştır, çifliğin bütün meseleleri, benim başkanlık edeceğim domuzlar komitesinde halledilecektir, bu komite gizli toplanacak, alınan kararlar daha sonra size tebliğ edilecektir." Diye aldığı son kararı hayvanlara ilan ediyor...

            Bu duruma itiraz etmek isteyenler olsa bile, koyunların hep bir ağızdan: "sen en iyisini bilirsin" diye bağırmaları üzerine, bu düşüncelerinden vazgeçiyorlar...

            Aradan günler geçiyor. Domuzlar, birdenbire çiftlik evine taşınıp yerleşiyorlar ve bundan sonra yataklarda yatmaya başlıyorlar. Bu durum, diğer hayvanlar tarafından duyulunca, hayvanlar duvara yazılan ilkelerden: "Hiç bir hayvan yatakta yatmayacaktır" ilkesini hatırlayıp hayrete kapılıyorlar. Hep beraber duvarın yanına gidiyorlar, ancak duvarda: "Hiç bir hayvan çarşaflı yatakta yatmayacaktır" yazısını görüyorlar, hepsi, bu ilkeyi yanlış hatırladıklarını düşünüyor, bu ilkenin sonradan değiştirilmiş olduğunu anlayamıyorlar...



             Kış aylarında çiflikte kıtlık başgösteriyor. Buğday azalıyor, patatesler soğuktan donuyor ve yenile-meycek hale geliyor. Açlıktan dolayı ölümler baş-gösteriyor. Büyük domuz, bu haberlerin çiftlik dışında yayılmasını önlemek için önlemler alıyor, çifliğe gelen ziyaretçilere, erzak depolarının dolu olduğunu söylüyor ve onlara, üzerini buğday ve yiyecekle örttürdüğü kum yığınlarını erzak diye gösteriyor...



             Büyük domuz, aldığı bir kararla, tavukların yumurtalarının çiftlik dışında satılacağını, tavukların kuluçkaya yatmalarını yasakladığını ilan ediyor, buna karşı çıkan tavukları, yetiştirdiği köpeklere öldürtüyor... Bunun üzerine hayvanlar; "hiçbir hayvan diğer bir hayvanı öldürmeyecektir" ilkesini hatırlıyorlar. Hemen bu ilkelerin yazılı bulunduğu duvarın yanına gidiyorlar. Ancak duvarda: "Hiç bir hayvan diğer bir hayvanı bir sebep olmadan öldürmeyecektir" yazıldığını görüyorlar, bu ilkeyi de yanlış ezberlemiş olduklarını düşünüyorlar!.



            Büyük domuz, çiftlik içerisindeki hayvanlar arasında: "liderimiz" ,"Hayvanlar babası" , "Koyunlar hâmisi" , "Yavru hayvanların dostu" gibi üstün sıfatlarla anılıyor ve her türlü güzellikler ona atfedilmeye başlanıyor; mesala: genellikle tavuklar, "liderimiz sayesinde altı günde beş yumurta yumurtladım" , havuzdan su içen inekler: "liderimiz sayesinde bu suyun tadı ne kadar güzelmiş" diyorlar...



            Birgün çiftliğe dışarıdan saldırılar oluyor... Yabancı hayvanlar çiftliğe giriyor, iki sene gibi uzun bir zaman içerisinde bütün hayvanların büyük gayretleri sonucu yaptıkları ve büyük domuzun adının verildiği Yel Değirmenini yıkıp harap ediyorlar..çiftlikteki bütün hayvanlar yaralanıyor, bazıları ölüyor... Bir müddet sonra bir tüfek sesi duyuluyor. Ağır yaralı bir hayvan yanındaki bir domuza: "Neden tüfek atılıyor" diye soruyor. Domuz: "Zaferimizi kutlamak için"cevabını veriyor. Yaralı hayvan; "Hangi zafer" diye hayret ediyor. Domuz; "Ne demek hangi zafer, düşmanı topraklarımızdan kovmadık mı" diyor. "Ama iki yıl uğraştığımız değirmeni yok ettiler" karşılığını veriyor...Domuz: "Ne önemi var, bir değirmen daha yaparız, istersek daha fazla yaparız, yapmış

 olduğumuz muazzam işleri takdir etmiyorsun, şimdi şu bastığın topraklar düşman işgalindeydi, ama liderimiz sayesinde her karışını geri aldık" diyor...Biraz sonra Büyük Domuz, kendisine taktığı

 bir kaç madalya ve nişanla çıkıp bütün hayvanları, elde ettikleri zaferden dolayı kutluyor, tebrik ediyor...Hayvanların hepsi büyük zafer kazandıklarına böylece inanmış oluyorlar...



            Bir gece çiftlikte bir gürültü oluyor, hayvanlar ahırdan fırlayıp koşuyorlar... çiftlik ilkelerinin yazılı olduğu duvarın dibinde kırılıp parçalanmış bir merdiven görüyorlar, domuzlardan birinin orada sersem sersem dolaştığını, yanında bir fener, bir boya kutusu ve bir de fırça olduğunu farkediyorlar. Hayvanlar duvara baktıklarında, duvardaki ilkelerden birinin daha kendi ezberledikleri gibi olmadığını farkediyorlar!?..

            Büyük Domuz, aldığı son kararla; arpaların bundan sonra sadece domuzlara

tahsis edileceğini ve gazdan tasarruf etmek için ahırlardaki fenerlerin kaldırılacağını, hiç bir domuzun çiflikteki işlerle uğraşmayıp, sadece yönetimle ilgileneceğini, domuzlardan başka, hiç

bir hayvanın yönetim işlerine karışamayacağını, domuzların dışındaki bütün hayvanların Ağustos ayında pazar günleri dahi çalışacağını, çalışmayanın yiyeceğinin yarıya ineceğini ilan ediyor.

            Hayvanlar, "Bütün hayvanlar eşittir" ilkesini hatırlayıp, "bu nasıl eşitlik" diye kendi kendilerine söylenmeye başlıyorlar. Hemen, ilkelerin yazılı olduğu duvarın yanına gidiyorlar, duvardaki yazıların değiştirilmiş olduğunu, ilk defa, fark ediyorlar, duvardaki bütün yazılar silinmiş, sadece şöyle yazıyor:

            "Bütün hayvanlar eşittir  FAKAT  Bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir...
---------------------------------------------------------

ÖZET-2

Major Çiftiğinin sahibi Jones, her gün yaptığı gibi, yine tavuk kümesinin kapısını kilitledi. Sarhoş olduğu için, tavukların girip çıktığıktığı deliği kapatmayı unuttu. Sonra odasına çıkarak derin bir uykuya daldı.

Işıklar sönünce, koca domuz Major, gördüğü rüyayı çiftlikteki tüm hayvanlara anlatmak ister. Bu yüzden hayvanları, büyük samanlıkta toplamaya başlar. Az sonra tüm hayvanlar, yani inekler, tavuklar, atlar, eşekler, koyunlar, ördekler ve benzeri hayvanlar samanlıkda kendilerine uygun yerleri aldılar. Ara sıra birbirleriyle şakalaştılar.

Sonra Major, yüksek bir yere çıkarak tüm hayvan arkadaşlarına hitap etmeye başladı. Rüyasına geçmeden önce, Hayvanların insanlar tarafından nasıl sömürüldüklerini, horlandıklarını ve ezildiklerini en ince ayrıntısına kadar anlattı. İnsanların, hayvanları mutlulukları için, işe yaradıkları sürece bir araç olarak gördükleri, işten güçten düştükçe de paçavra gibi atıkları ve hatta öldürüldükleri uzun uzun vurgulayarak konuşmasını sürdürdü.

Major konuşmasının sonunda rüyasına geçti. Major, küçükken annesi ve babası ona bir şarkı ezberletmişler. Fakat sonraları unutmuş ve rüyasında şarkıyı hatırlamış ve arkadaşlarına şarkının sözlerini açıklamış. Bütün hayvan grupları şarkının sözlerini çok beğendiler. Sonra hep birlikte söylemeye başladılar. Bu sırada çiftlik sahibi bay Jones uyanır ve seslerin geldiği yöne doğru bir el ateş eder. Sonra tüm hayvanlar uykuya dalarlar.

Samanlıktaki toplantıdan sonra Major, üç gün içinde öldü. Hayvan arkadaşları onu çiftliğin en güzel yerine gömdüler. Liderliği Snowball ve Napoleon adında yine iki domuz üstlendiler. Artık hayvanların iki tane liderleri vardı. Böylece ilk liderlik mücadelesi de başlamış oluyordu. Major’un öğretiklerini, artık bir fikir sistemi haline getirdiler. Hayvanları, çiftlik sahibi Jones’e karşı isyana hazırladılar.

Bir gün Jones, hayvanların yemini geciktirince beklenenler oldu. Çiftlikte isyan başladı. Hayvanlar her tarafı yıkıp yaktılar. Gıdaları yağmaladılar ve karınlarını doyurdular. Sonra hep birlikte ”İngiltere Hayvanları” şarkısını söylediler. Artık çiftliğin mutlak hakimi idiler. Sonra domuzlar okuma yazma öğrendiler. Manor Çiftliği’nin kapısındaki yazıyı kaldırarak yerine ”Hayvanlar Çiftliği” yazısını astılar. Sonra samanlığın duvarına ”Hayvanizm” ilkelerini astılar. Bu ilkeler şunlardır:
- İki ayakla yürüyenler hepsi kötüdür.
- Dört ayakla ve kanatla yürüyenler dosttur.
- Hiçbir hayvan elbise giyemez.
- Hiçbir hayvan yatakta uyuyamaz.
- Hiçbir hayvan alkol alamaz.
- Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldüremez.

Hayvanlar çiftliğe iyice hakim olduktan sonra çeşitli komiteler kurdular. Bunlar, okuma-yazma, ot biçme, yumurta toplama, demircilik ve marangozluk gibi komitelerdir. Bunlardan en fazla talep gören komite okuma-yazma komitesi idi. Bazı hayvanlar okuma-yazmayı çabuk kavradılar, bazıları ise hiç beceremediler. Genelde tüm gruplarda öğrenme isteği üst düzeyde idi. Grupların içinde en aktifleri domuzlardı. Bu nedenle domuzlar çiftlikte idareci pozisyonunda idiler. Bütün yenilikleri onlar getiriyor, bütün anlaşmasızlıkları onlar çözüyorlardı. Diğer hayvanlar bu durumdan memnun oluyorlardı. Çiftlikteki elma ve süt, domuzlara ayrılıyordu. Bu durum, bazı hayvan gruplarını rahatsız ediyordu. Sanki “sömürme ve art niyet var” gibi algılıyorlardı. Domuzlar bunu fark edince diğer hayvanlara bu durumu izah ettiler. Ayrıca, hayvanlar asla Jonesin bir daha çiftliğin sahibi olarak geri gelmesini istemiyorlardı.

Çiftlikte olup bitenler, güvercinler yardımıyla diğer çiftliklere ulaştırılıyordu. Böylece hayvanlar şarkısı çevreye yayılıyordu. Bu sıralar bay Jones meyhanede çiftliğini hayvanlardan geri almak için taraftar topluyordu. Hemen bitişikte iki çiftlik daha vardı. Bu çiftliklerin sahipleri, sürekli hayvanlar aleyhine propaganda yapıyorlardı. Amaçları hayvan isyanını kendi çiftliklerine de sıçramamaktı. Bütün bu çabalara rağmen İngiltere Hayvanlar Şarkısı her tarafa yayılması önlenemiyordu. Bu durum insanlarda paniğe sebep oluyordu.

Bu ara Jones ve adamları çiftliği geri almak için harekete geçtiler. Bunu haber alan hayvanlar, önlemler alırlar ve bir plan uygularlar. Neticede her iki taraf arasında müthiş bir kavga başlar ve sonuç olarak her iki taraftan çok büyük kayıplar verilir. Neticede Jones ve adamları geri püskürtülür. Bunun özerine hayvanlar o günü kurtuluş günü ilan ederler. Bu durumu insanlar endişe ile izlemektedirler. Bu mücadelede gösterdikleri üstün başarıları nedeni ile Boxser ve Snowball’a üstün hayvan nişanı verilir.

Hayvanlar insanlara karşı ilk mücadeleyi kazandıktan sonra, kendi aralarında mücadele, çekemezlik ve kıskançlık başladı. Özellikle bu mücadele Snowball ve Napeleon arasında oluyordu. Yapacakları işleri anlatıyorlardı. İktidarı elde etmek amacı ile birlerinin koyusunu kazmaya başlamışlardı. Bir gün bir toplantı esnasında, hayvanlar Snowball’a karşı isyana başladılar. Bu isyan esnasında Snowball kaçarak kurtulmayı başardı. Böylece liderlik Napoleon’a geçti. Napoleon, daha önce karşı olduğu şeyleri yapmaya başladı ve herkesi de buna inandırmaya muvaffak oldu.

Aradan yıllar geçti, hayvanların kısa ömürleri tükendi. Eskilerden sadece Clover, Benjamin, Moses ve birkaç domuzdan başka kimse kalmadı. Jones hastalanarak öldü. Snowball unutuldu. Clover ihtiyarlamış, emekliğini bekliyordu. Napoleon çok şişmanlamıştı. Sadece ihtiyar Benjamin hiç değişmemişti. Kısacası çiftlik eskiye nazaran daha güzel hale gelmişti. Çiftliğin adı da ”Beylik Çiftliği” olmuştu.
Özet ozetlehayati.blogspot.com Tarafından Hazırlanmıştır.. Paylaşım  Bize Özgüdür...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder